Geri

Kur’ân-ı Kerim’de Medeniyet Eğitiminin Temelleri    

┌─────────────────────────────────────────────────────────────────────────┐

│                              TEZ KÜNYESİ                               │

├─────────────────────────────────────────────────────────────────────────┤

│ Başlık: Usüsü’t-terbiyyeti’l-hadariyye fi’l-Kur’âni’l-Kerîm /          │

│         Kur’ân-ı Kerim’de Medeniyet Eğitiminin Temelleri               │

│ Yazar: Mousa Smail Mousa         Danışman: Prof. Dr. Abdulbaki Güneş   │

│ Tez Türü: Doktora Tezi           Tez No: 547213                        │

│ Yer Bilgisi: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,  │

│             Temel İslam Bilimleri ABD, Tefsir Bilim Dalı               │

│ Konular: Din (Religion), Felsefe (Philosophy)                          │

└─────────────────────────────────────────────────────────────────────────┘

Şüphesiz ki medeniyet eğitimi Kur’ân-ı Kerim’de önemli bir yere sahiptir.

Kur’ân, medeniyetin inşası için bireyi yetiştirecek ve yeteneklerini geliştirecek yöntemler sunmaktadır.
Medeniyet eğitimi, bedeni ve ruhu aynı anda eğittiği için, insanlığın birçok yönünü içeren geniş bir süreçtir. Bu kapsamda, binalar ve endüstri gibi kültürün maddi yönü de ele alınmaktadır. Öte yandan medeniyet eğitiminin kültürle güçlü bir bağı vardır. Zira kültür, medeniyetin manevi yüzüdür. Eğitimin işlevi sadece “terbiye/eğitim” kavramıyla sınırlandırılamaz, çünkü aynı işlevi gören başka kavramlar da söz konusudur. Örneğin insan davranışını temizleyen ve değiştiren anlamındaki “tezkiye” ile “te’dib” ve “tehzib” kavramları da bu konunun anlam alanına girmektedir.

Medeniyet genel anlamda üç ana faktörden oluşur: İnsan, hayat ve evren. Ayrıca din, medeniyetin oluşturulmasında büyük bir rol oynamaktadır. Çünkü dini düşünceler, medeniyetin doğuşuna neden olan, medeni toplumu inşa eden ve tarihin rotasına ışık tutan temellerdir.

Medeniyet eğitimi, niteliklerini Kur’ân-ı Kerim’den almaktadır. Dolayısıyla o, insanları yaratan Allah’ın koymuş olduğu semavi bir metoda işaret eden Rabbanî bir eğitimdir. Ayrıca insanın dünya ve ahiret hayatını bir araya getiren kapsamlı bir eğitimdir. O, yaşamın her yönünü ele alan bütüncül, ihmal ve abartıdan uzak, dengeli ve orta yollu bir eğitimdir. İnsana ve doğasına gerçekçi bakar, net ve pürüzsüzdür. Gerek ibadetlerde gerek ahkâmda insanoğlunun ihtiyaçlarına riayet eden kademeli bir eğitimdir.

İslami perspektifte medeniyet eğitimi aşağıdakilerin de içinde olduğu birçok temelden oluşur:

Entelektüel Temeller:
Evrenin doğru bir resmini yansıtan Kur’ân-ı Kerim’in evrene, insanın var oluşunun esas amacına ve ölümden sonraki ebedi hayata olan bakış açısına ve hayatı medeniyetin vazgeçilmez bir unsuru olarak gördüğü zaman Kur’ân’ın hayata bakışına odaklanmaktadır. Öte yandan Kur’ân-ı Kerim’in evrene, insana ve yaşama olan bakışı, medeniyetin ve uygarlığın inşasını doğrudan etkilemektedir. Zira olumlu algılar insanların gelişmesine yardımcı olmaktadır.

Bilimsel Temeller:
İlim elde etme araçlarına ve bu araçların farklı yaşam alanlarında medeniyeti inşa etmek amacıyla insan hizmetine sunulmasına odaklanır. İlim, toplumlardaki gelişme düzeyini ölçmek için sağlam bir ölçü olarak kabul edilir. Bunun için Kur’ân-ı Kerim, insan zihnini doğru bilimsel iklime yerleştirmiştir.

İnanç Temelleri:
İnsana, varlığın gerçeğini doğru olarak görmesine yardımcı olur. İnsanlık hayatında Kur’ân inancının önemi, medeniyetlerin inşa edilmesinde kendini gösterir. Zira o, insanı eğitir ve onu mükemmelliğe yönlendirir, doğru yola iletir ve onu kaostan korur. Aynı zamanda insanı disiplinsizlikten uzaklaştırır, hayat felsefesini aydınlatır, medeniyetin gelişimine ve ilerlemesine yön veren azim ruhunu yerleştirir.

İbadet Temelleri:
İnsanın Rabbiyle olan bağını tesis eden temellerdir. Bu temeller duygulardan ve tepkilerden oluşan yaşamın tüm yönlerini kapsar; ihlas, tevekkül ve muhabbet gibi bazıları kalbi ibadet iken; diğer bazıları da zikir, öğretim ve doğru söz söylemek gibi kavli ibadetlerdir. Öte yandan namaz, zekât ve hac olarak tarif edilen fiili ibadetler de söz konusudur. İbadetler, medeni toplumları inşa etmek için önemli bir faktördür; zira insanı, dini ve dünyevi işlevlerinde dengeyi sağlayan bir bireye dönüştürür.

Yasama Temelleri:
Kur’ân-ı Kerim’den çıkarılan hükümlerdir. Esnek ve geniş olan bu hükümler, bir taraftan insanın yaratanıyla olan bağını tesis ederken, diğer yandan Müslümanlar arasında kardeşlik bağını kurar. Ayrıca toplumu ve medeniyetlerin kazanımlarını yok olmaktan korur; insanın aklını, canını ve malını güvence altına alır, kişiyi disipline alıştırır, güven ve istikrara yardımcı olur.

Ahlaki Temeller:
İnsan davranışlarını, adalet, eşitlik, sevgi, sempati, fedakârlık ve dürüstlük gibi bireysel ve toplumsal düzeyde belirleyen ilkelerdir. Bu ilkelere göre hareket edildiği takdirde suç oranları düşer ve toplum daha fazla mutlu olur, dolayısıyla medeniyet sağlam temeller üzerine kalmaya devam eder.

Psikolojik Temeller:
Medeniyetin inşa edilmesi ve dengesini koruyabilmesi için önemli bir unsurdur. Çünkü insan psikolojik etkenler ardından sürüklenebilir, nefis de isyankâr ve inatçı olmasına rağmen iyi veya kötü eylemleri yapma gücüne sahiptir. Psikolojik etkenler, insana onurunu hissettirir, dengesini sağlar ve insanlık için medeni yaşamı geliştirmek adına tüm gücünü kullanmasına yardımcı olur.

Kur’ân-ı Kerim’deki medeniyet eğitiminin birçok gayesi ve hedefi vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Medeniyetlerin doğuş noktası olan düşünceleri, duyguları ve hisleri ele alan manevi hedefler. Öte yandan, beden ile ilgilenen, insanı çalışmaya teşvik eden, tembellikten uzaklaştıran, sağlıklı olması için destek veren medeniyet eğitiminin duyusal hedefleri de vardır.

Anahtar Kelimeler: Kur’ân, Eğitim, Medeniyet, Kültür, İnsan, Hayat.

Tezin tamamını okumak için buraya tıklayınız Kur’ân-ı Kerim’de medeniyet eğitiminin temelleri

Bu tez çalışmasına ulaşmak için Ulusal Tez Merkezi platformunu kullanabilirsiniz.